Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik: “Ateşkes çağrısı yapmayanlar bu cinayetin suç ortağıdır.”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Bir an önce ateşkes ilan edilmeli ve çatışmalar durdurulmalı. İnsani yardımlar miktar kısıtlaması olmadan en güçlü şekilde bölgeye girmeli, sivil rehineler serbest bırakılmalı ve siyasi çözüm için adımlar atılmalıdır. Ateşkes çağrısı yapmayanlar bu cinayetin suç ortağıdır.”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. 29 Ekim kutlamalarına ilişkin konuşan Çelik, “Ankara’daki törenlerden sonra, Cumhuriyetimizi şan ve şerefle kutlamanın göstergesi olarak tüm milletimizin gözü önünde İstanbul’da da çeşitli hazırlıklar yapılacaktır. Dünya Savaşı, tek gözbebeğimiz olan cumhuriyeti kurmak ve yok etmek için büyük çaba sarf edilecektir.” Bizi yok etmek isteyenlere karşı tarihte burada olduğumuzu ve hiçbir yere gitmediğimizi bir kez daha güçlü bir şekilde ilan ettik. Cumhuriyetimiz tarihi ve siyasi tarihimizde ortak olan, komşularımızla olan uluslararası bağlarımıza ilişkin birçok olayın yanı sıra, Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırma çabası, Cumhuriyetimizin değerlerinin olgunlaşması, güçlendirilmesi, bunlar üzerinde fikir birliğine varılmıştır. Çeşitli çalkantılarla, hatta bazı karşı girişimlerle, darbelerle, post-modern darbelerle ve çeşitli sıkıntılarla bu güne geldi. Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminden itibaren olağan hükümetlerimiz döneminde gerçekleştirilen güçlü devrimler, Cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlandırılması, millet egemenliği üzerindeki her türlü vesayet ve vesayetin sona erdirilmesi açısından son derece önemlidir. Tarihi dönüm noktaları yaşandı. Bu noktada Türk asrına bir kez daha büyük bir inanç ve gururla bakıyoruz. Cumhuriyetimizin yeni çağını ve yüzüncü yılını şan ve gururla kutluyoruz. Bu etkinlik ve kutlamalar önümüzdeki günlerde de devam edecek. Ve umarım Cumhuriyetimizin Türk Yüzyılına daha güçlü hazırlanmasının sinyali olur. “Milletimizin bayramını bir kez daha tebrik ediyoruz” dedi.

“Gazze’de olaylar devam ederken insani durum gözlerimizin önünde daha da kötüleşiyor.”

Gazze’deki olayların her geçen gün daha da kötüleştiğini belirten Çelik, “Bu kapsamda milletimizin taleplerini bir arada ortaya koymak amacıyla cumartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla İstanbul’da büyük bir miting düzenlenecek. Büyük bir vicdani ve insani duruşa vesile olacak ve bu miting vesile olacaktır.” Milletimiz bununla vicdani ve insani duruşunun mazlumların yanında olduğunu, Gazze’deki insanlık dışı ablukanın kabul edilemez olduğunu tüm dünyaya gösterecektir. Tabii bu noktada daha da ciddi gelişmeler gündeme geliyor. Günlerdir herkes hastanedeki çocukların hayatından endişe ediyordu. Maalesef bugün o hastaneler kapalı. Tüm altyapı yıkıldı ve bu hastaneler o çocuklara ve yaralılara hizmet veremez hale geldi. Sivil toplum kuruluşlarının adeta soykırım olarak nitelendirdiği bazı eylemler insanlığın gözü önünde gerçekleşiyor. Ne yazık ki tüm insanlığın gözü önünde bunlar yaşanırken, atılan adımlar bunu engellemek değil, daha da derinleştirmek içindir. adımlara şahit oluyoruz. Ölen Filistinlilerin sayısı 5 bini aştı. Bunların yarısı çocuk ve kadın. Günlerdir bombalamalarda temiz insanlar hayatını kaybediyor. “Yaralıları tedavi edecek sağlık altyapısı olmadığından Gazze, trajediye trajedi ekleyerek tüm insanlığın sınandığı bir yer haline geldi” dedi.

“İsrail’in kendini savunma hakkı çocukları öldürme hakkı değildir”

Batılı ülkelerin tutumunu sert bir şekilde eleştiren Çelik, şunları söyledi:

“Batılı hükümetler ne yapıyor? Filistin’e destek yürüyüşlerini engellemeye çalışıyorlar. Batı’daki vicdanlılar mazlumların yanında olduklarını gösteriyor. Batılı başkanlar düzenli olarak İsrail’i ziyaret ediyor. Hepsinin ezberlediği cümle şu: İsrail’in kendini savunma İsrail’in İsrail’in kendini savunma hakkı vardır. Elbette her devletin kendini savunma hakkı vardır. Egemen devletin kendini savunma hakkı vardır. Ancak İsrail’in kendini savunma hakkı çocukları öldürme hakkı değildir. İsrail’in Meşru müdafaa hakkı savunmasız sivillerin üzerine bomba yağdırma hakkı değildir İsrail’in meşru müdafaa hakkı herkesin hakkı değildir Bölgeyi içine sürükleyecek bölgesel bir çatışmayı tetikleyebilecek büyük bir provokasyona imza atmak değildir. Batılı liderler İsrail’in kendini savunma hakkından bahsederken, aynı zamanda Filistinli çocukların yaşam hakkından, masum sivillerin yaşam hakkından, insanlığın gözü önünde Gazze’yi yok etme girişimlerinden, masum Filistinlilerin yaşam hakkından da bahsediyor. Bunu da konuşmalılar. Oraya giden herkes bunu sürekli tekrarlıyor. Bu uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde gerçekleşir. Eğer bunu temiz insanların cesetleri üzerinden söylerseniz, bu insanları öldürün demekten başka bir işe yaramaz. Bütün dünya günlerdir kara operasyonunun ne gibi korkunç sonuçlar doğuracağını tartışıyor. Gerçekten vahim sonuçları olacak. Ancak devam eden hava operasyonlarının hem insani hem de bölgesel çatışmaları tetiklemesi nedeniyle daha az vahim sonuçlar doğuracağını söylemek gerçekçi değil. Bu kadar insanın üzerine bomba yağdırmaya kimin hakkı var? İsrail, Gazze’yi sahipsiz topraklara dönüştürmeye çalışıyor. Her gün bine yakın kamyonun oraya girmesi gerekiyor. Aksi halde bu İsrail propagandasına dönüşür. 20 TIR’a izin verilmesi insani yardımın yararlı olmasını sağlamaz. Filistinlileri Mısır’a mı yoksa başka bir çöle mi göndereceklerine dair bir plan geliştiriyorlar. Gazze 2007’den beri açık hava hapishanesi. Burada en temel ihtiyaçların karşılanması bile büyük zorluk. 2007’den bu yana en uzun süreli işgallerden biri devam ederken, kime sorsanız 2 devletli çözümden yana olduğunu söylüyor. “İki devletli çözümü uygulamaya yönelik bir uygulama planı yok.”

“İşgal devam ettiği sürece gerilimin sona ermesi mümkün değil”

İşgali görmezden gelerek bu bölgede barışı ve normalleşmeyi sağlamanın mümkün olmadığını vurgulayan Çelik, “Sorunun çözümü siyasidir. İşgal devam ettiği sürece gerilimleri bitirmek mümkün değildir. Bunlar olurken” dedi. ABD kurallara dayalı bir sistemden bahsediyor. Bunun için herkesin hukuk çerçevesinde hareket etmesi gerekiyor. Barış yok sayılarak sağlanamaz. Gazze’deki sorunun çözümü askeri değil siyasidir. ABD’nin yaptığı uçak gemisi göndermekti. Gazze tipi coğrafyalarda deneyimli ABD askeri yetkililerinin İsrail’e gönderilmesinden bahsediyorlar. Kara harekâtına destek vermek için bu tavır ortaya çıkıyor. Bunun çözüm odaklı olmadığı ortaya çıktı. ancak yanlış yönelimli bir yaklaşım. ABD, şu anda tüm dünyanın isyan ettiği duruma, çatışmayı derinleştirmekten başka bir çözüm sunmuyor. ABD’nin tutumu çatışmayı daha da alevlendiriyor. Netanyahu, Ortadaki haritanın şu şekilde olduğunu söyledi: Olaylar başlar başlamaz Doğu değişecektir. Bir saldırı olur olmaz. Mevcut rastgele “Bu, bir saldırıya yanıt vermekten ziyade başka planların hayata geçirildiğini gösteriyor” dedi.

“2 milyon insanın zorunlu göçünün felakete yol açacağı açıktır.”

ABD’nin tutumunun çatışmayı tırmandırdığını belirten Çelik, “Eğer bir analiz çerçevesi yerine bir yere uçakla giderseniz ve oradaki çatışmayı derinleştirirseniz o zaman diğer güçler de aynı şekilde hareket eder. Her yerde bir kötülük tablosu hakimdir. Sanki çözümmüş gibi Filistinlilerin Mısır’a sürülmesi.” “Böyle ahlaksız bir yaklaşım olabilir mi? Bunu yapmaya kimin hakkı var? Burası Filistin toprağıdır. Bu yaklaşım asla söz konusu olamaz. 2 milyon insanın zorunlu göçünün felakete yol açacağı açıktır. Bu asla kabul edilemez” dedi.

“Buna karşı çıkan herkes bu cinayete ortak olur.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olayın ilk anından itibaren her iki tarafta da sivillerin ölmesine karşı çıkmasının ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin bu meselenin son çözümü olduğunu belirten Çelik, “Cumhurbaşkanımız çok güçlü bir diplomasi yürütüyor. Türkiye şu anda ateşkes sağlama ve siyasi çözümü uygulama aşamasındadır.” En güçlü şekilde ön plana çıktı. Biz ne bu çatışmaların derinleşmesini isteyen, bu çatışmalardan siyasi proje yaratmak isteyen ülkelerin, ne de sivil ölümlerinin yanındayız. Siyasi çözümü hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Derhal ve acilen ateşkes ilan edilmesi gerekiyor. Ateşkesin sağlanması ve tüm tarafların elinde bulunan sivil tutukluların teslim edilmesi gerekiyor. İki devletli çözümün sorumluluğunu tüm uluslararası toplumun üstlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde buna karşı çıkan herkes bu cinayete ortak olacaktır. Sanki ateşkes vetosunun binlerce çocuğun ölümü anlamına geldiğini bilmiyorlar. “Davranıyorlar” dedi.

“Devletler insan haklarına uygun hareket etmeli”

Çelik, “Ateşkesi reddetmek, insani yardımı engellemek devlete yakışan bir davranış değil, cinayet şebekesine yakışan bir davranıştır.” “Devletler insan haklarına uygun davranmalı. Devletler örgüt gibi davranmaya başlarsa kimsenin barış içinde yaşayabileceği ortam kalmaz. Derhal ateşkes ilan edilmeli, çatışmalar durmalı. Bölgeye insani yardım girmeli.” Mümkün olan en güçlü şekilde, büyüklük sınırlaması olmaksızın, sivil rehinelerin serbest bırakılması ve siyasi çözüme yönelik adımlar atılmalıdır. Ateşkes çağrısı yapmayanlar bu cinayetin suç ortağıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu çalışması bundan sonra da devam edecektir. Devletimizin elindeki tüm imkan ve kabiliyetler en güçlü şekilde devam edecek.Bu barış perspektifi ortaya çıkmıştır.Biz bu cinayetlerin işlenmesini önlemek için bu faaliyetleri sürdüreceğiz” dedi.

Garantörlük sürecinin nasıl işleyeceğine ilişkin konuşan Çelik, “Yapılacak ilk şey ateşkesin sağlanmasıdır. Garantör ülkeler arasında bir mekanizma kurulur ve karar verilir. Hukuki Filistin devletini ele almayan bir yaklaşım eninde sonunda sonuç doğurur. Tek taraflı güvenliği sağlayacağı için iki devletli çözümün ortadan kaldırılması anlamına geliyor.Ateşkesin sağlanması “İki devletli çözümün de bir garantörü olması lazım. Derhal ateşkes sağlanmalı” dedi.

“Bu kadar büyük bir siyasi yangın varken Bahçeli’nin siyasi yaklaşımı takdire şayandır.”

AK Parti MHP Komisyonunun ne zaman toplanmaya başlayacağı sorusuna yanıt veren Çelik, “Cumhurbaşkanımız Bahçeli’nin görüşmelerini takip ediyorsunuz. AK Parti heyeti kendi çalışmalarını yürütüyor. MHP iç takvimini olgunlaştırdı, çalışmalara başlayacaklar” dedi. Sayın Bahçeli’nin Gazze ile ilgili insani açıklaması Vicdani hassasiyetlerini minnetle karşılıyoruz.Gazze tarihimizin güçlü bir modülüdür.Birinin destek almadan Filistin sorunuyla hiçbir ilgimizin olmadığını söylemesi mümkün değildir. Büyük bir siyasi ateş, Bahçeli’nin siyasi yaklaşımı takdire şayandır. Ateşkesin sağlanmasıyla birlikte Türkiye’nin garantör anlamındaki diplomatik çabaları “Garantörlük rolüyle Cumhurbaşkanımızın fiziki olarak yürüttüğü çalışmalara güçlü bir destektir. Ateşkes sağlandıktan sonra Türkiye, uluslararası toplumla birlikte çözüm perspektifi için fiziki olarak üzerine düşen görevi yerine getirecektir. Bu bizim için hem insani hem de vicdani bir sorumluluktur” dedi.

“ABD Dışişleri Bakanı’nın bölgesel bazda Türkiye’yi ziyaret etmemesi diplomatik zayıflığı gösteriyor.”

“ABD Dışişleri Bakanı’nın bölgesel hamle yaparken Türkiye’yi dışlama kararı onun vizyonunun olmadığını gösteriyor” diyen Çelik, şöyle konuştu: “Onlar kendi tek taraflı tezlerini kabul etmek için ziyaret ediyorlar. Siyasi ve siyasi düşüncelerimize uygun hareket etmeliyiz. kozmik kanun, Türkiye Cumhuriyeti gibi ağırlık merkezine düşmemek.Biz Filistinliyiz ve İsrailli çocukların rahat uyumasını istiyoruz.Filistinli kadın ve çocukların üzerine bombalar yağarken bir tarafın bağırması yanlıştır. “Buraya Yahudi kimliğimle geldim.” Bu gezi başından beri zaaflarla dolu bir gezi. Türkiye’yi ziyaret etmemek Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir şey kaybetmesine neden olmayacak. Bunu yapanlar ne yapıyor? Bu bizim ne kadar zayıf olduğumuzu gösteriyor. Filistinli çocukların ve İsrailli çocukların rahat uyumasını istiyoruz. ABD Dışişleri Bakanı’nın bölge gezisi sırasında Türkiye’yi ziyaret etmemesi diplomatik zayıflığı gösteriyor. Türkiye’yi ziyaret etmemek Türkiye Cumhuriyeti’nin kaybetmesine neden olmaz. herhangi bir şey. Bunu yapanların ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor. “Hem Filistinli çocukların hem de İsrailli çocukların rahat uyumasını istiyoruz” dedi.

İsveç’in NATO üyelik protokolünün Meclis’e gönderilmesini değerlendiren Çelik, “Siyasi iradeden geçip geçmemesi Yüksek Meclis’e gönderilip gönderilmeyeceğine bağlı. İsveç’in NATO’ya ilişkin adımlarında ilerleme var. F-16 meselesi. Sorunlu gördüğümüz durumlar da var.” söz konusu.

Yerel seçimlerde aday kriterlerinin belli olduğunu belirten Çelik, “Süreç başladığında kriterler hassasiyetle uygulanacak. Temel hedef seçimi kazanmak, bizim de dahil olduğumuz belediyeler de dahil olmak üzere daha güçlü belediyeleri ayakta tutmak. yok.” – ANKARA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu